23 Eylül 2011 Cuma

Teşekkür


Benim için yine o sıkıcı günlerden biriydi. Evimde oturmuş boş boş internette dolaşıyor Facebook'ta takılıyordum. Birden İstanbul'da yaşayan bir arkadaşım bana "şanslı çocuk" diyerek sohbete girdi. Bana bir sürprizi olduğunu ama ertesi günün akşamına kadar sabretmem gerektiğini söyledi. Sabırsızlık içinde beklemekten başka bir çarem yoktu. Sadece oyalanacak birşeyler lazımdı. Bende ertesi gün İzmir'e yeni gelen bir arkadaşımla İzmir'i tanıtmak için buluştum. Akşama kadar onunla beraber dolandım ve akşam olup eve gittiğimde direkt bilgisayarımı açıp Facebook'a girdim. O arkadaşıma hemen sürprizin ne olduğunu sordum. Bana en çok tanışmak istediğim yazarla bir kafede oturup kahve içtiğin ve benim adıma o yazarın iki kitabını da imzalattığını söyledi. Çok mutlu olmuştum. Heyecan ve mutluluk gariptim yani. İlk defa birisi benim için birşeyler yapıyordu. Bu garip bir duyguydu daha önce yaşamamıştım çünkü.
Defalarca teşekkür ettim ona. Ama teşekkürler boşaydı sanki bu yaptığı şey için. İşte ogün verdiğim bir kararla İlk kitabımın ilk sayfasında teşekkür edecektim ona.
Aradan yıllar geçti. Ben o çok istediğim yazar Emrah Serbes'le tanışmıştım bile. İlk kitabım çok tutmuştu. üçüncü elli bin adedi basılıyordu. Verdiğim röportajlarda ise kitaptan çok ilk sayfada adı geçen kişiyi merak ediyordu gazeteciler. Gazetecilere o kişiyi şu şekilde anlatıyordum:
-Benim için kimsenin yapmayacağı birşey yapmıştı. Ona ne kadar teşekkür edersem edeyim hep az gelecekti benim için. Hayatımda en çok tanışmak istediğim yazardan imzalı iki kitabını almıştı bana. O benim adıma aldığı bu iki imzalı kitap hayatımı değiştirdi ve kendi kitabımı yazmaya teşvik etti. Kitapta adı geçen kişi ise şu anda Garanti Bankasında müdür. Gayet mutlu bir hayatı var. Aradığını buldu.
Kitabın ilk sayfasındaki o yazı ise:
"Benim için imzalattığı bu iki kitapla hayatımı değiştiren insana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Teşekkürler Damla TİK."

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ama ağlarım şimdi çok utandımm :/