30 Haziran 2012 Cumartesi

My Life...



Yazarken biliyordum aslında. Yazdıklarımı kimsenin okumadığını. Kimsenin sikinde olmadığını da biliyorum ama yinede yazıyordum. Annem babam bile yazdıklarımı okumazken başka insanlara nasıl okutabilirdim ki. Babam internette porno hikayeler okumayı beni yazdıklarıma tercih ediyorsa annem internette kız oyunları oynamayı seçiyorsa benim yapabileceğim bir şey yok demektir. Sitem etmek için yazmıyorum. Burası benim yerim istediğim zaman istediğim kişi olabilirim. Bu yazıyı yazıp sosyal ağlarda paylaşıcam. Sonuç kimsenin okumadığı bir yaz daha çıkmış olacak ortaya.
Her zaman yanındayım deyipte aslında hiç yanımda olmayan insanlarla dolu etrafım. Yazsam da okumayacaklar söylesem de dinlemeyecekler. Yazdıklarımın bazılarını okuyup üzerlerine alıp afra tafra yapacaklar. Bu mudur yani?
Hayatımı özetleyecek olursak şu yaşıma kadar hiç bir şey yapamamış elinde hiç bir şey olmayan bir herifim. Yalnız kalmanın eskiden kötü olduğunu düşünürdüm ama alışınca yalnızlığın daha iyi olduğunu fark ediyor insan. Hayal kurmayı bir yerden sonra bıraktım. Çünkü kurduğum en basit hayallerin bile hayalden öteye geçmediğini gördüm. Milleti suçlamıyorum ben beceriksizim kabul ediyorum. Çok mu boş yazıyorum. Oysa ki her yazdığım yazı benim için çok önemli. Niçin diğerleri okumaya bile tenezül etmiyor. 5 dakika bile ayıramayacak kadar yoğunlar mı yani?
Ölmek istedim çok defa. O gidince yani onun tamamen gittiğini fark edince çok ölmek istedim. Sanırım hayatımın bu bombok hali onun gidişiyle başladı. Yazdıklarımı o da okumuyor artık. İstediği cevapları vermiyorum ona çünkü. Mesaj atmasını bazıları hala seni seviyor diye yorumlasa da bazıları sana acı çektirmek hoşlanıyor diyenler de var. İlk ihtimalin olma olasılığı çok düşük. Sevgilisi var beni niye sevsin artık diyorum o zaman da unutamamış demek ki diyorlar. O nasıl iş ya? Beni çok sevdiği için mi başkalarıyla beraber oluyor. Üstelik sayısını bile hatırlamıyor. Bu mu yani sizin sevgi anlayışınız.
Sanırım burda Bella'dan bahsetmek zorundayım. Bu paragraf onun olsun. Çok seviyorum o kızı. Gerçekten tanışmadık hiç ama iyi biri. Bunu hissedebiliyorum. En azından anlattım mı dinliyor. Dinliyormuş gibi yapmıyor gerçekten dinliyor. Ayrıca yabancı uyruklu ilk arkadaşım o. Azerbaycan da yaşıyor kendileri. Neyse sonuç olarak iyi kız işte.
Sanırım benim en büyük sorunum devamlı milletin derdini dinlemem. Herkes her derdini bana anlatır da hiç biri kalkıp "ee sen nasılsın?" demez. Böyle de saçma bir hayat işte. Annem, babam, kardeşim, anneannem, tanıdık tanımadık arkadaşlar... aklınıza gelebilecek herkes anlatır derdini. Üstelik çoğu selam bile vermeden direkt anlatmaya başlar. Ben onları dinlerim de onlar 5 dakikalarını ayırıp şu yazdığım yazıları okumazlar.
Yazıyı bir yere bağlamıycam. Öyle ucu açık kalsın. Zaten kimse okumayacak. Şu sayfaya götümden uydurduğum porno hikayeleri yazsam daha fazla takip eden çıkardı.