30 Ağustos 2013 Cuma

İçeriden Notlar (No 7: Çölde Çay yada Burger)



Yazamadığını blogunda belirtmek, çölde Burger King açmak gibi bir şey. Ne alaka diye sorabilirsiniz. Söyleyeyim, ikisi de bir boka yaramaz. Açık ve net. Kimse burda yazamamamın nedenini bana söyleyemez ve çöle Burger King açan hiç kimse para kazanamaz. Peki ya hem çöle Burger King açıp hemde yazamadığını haykırırsak o zaman ne olur? Double kaybeden mi oluyoruz yoksa 2x0=0 mı?
Sonuç hep 0 çıkacaksa uğraşmamızın anlamı da yoktur o zaman. Neyse ben kitap okuyayım.

8 Ağustos 2013 Perşembe

İçeriden Notlar (No 6: Kırık)




Kırılır insanlar bazen. Ama bunu belli etmezler. Edemezler. Karşısında ki insanı üzmek istemezler. Kendilerinin kırılması sorun değildir karşısındakini üzmek istemezler. Fedakarlık mı yoksa salaklık mı? Tartışmaya açık bir konu.
Bazı insanlar sizinle mutsuzluğu da vardır. Ama sevmeyen biri niye mutsuzluğu kabul etsin ki?

6 Ağustos 2013 Salı

İçeriden Notlar (No 5: Tarih)




İnsanlar unutsa da tarih asla unutmaz. Tarihe geçsin, ilerde bu yaşananların hepsinin hesabı teker teker sorulacak.
Saygılarımla...

4 Ağustos 2013 Pazar

İçeriden Notlar (No 4: Babam)




Babama gidip derdimi anlatmak isterdim her zaman. Ama o sigarası ve spor programlarıyla daha mutluydu. Bende mutluluğu bozulmasın diye sessiz kaldım. Hiç derdim yokmuş numarası yaptım...

2 Ağustos 2013 Cuma

İçeriden Notlar (No 3: Ölüm)




Ölümle ilk karşılaştığımız anı asla unutamayız. Hele ki sevdiğimiz birinin ölümünü görmüşsek o anı asla hafızamızdan silinmez. Yan masada oturan teyzeler size rahmetli anneannizi hatırlatabilir. Yada yolda gördüğünüz yaşlı uzun sakallı bir dede size vefat etmiş dedenizi anımsatabilir.
Ölümle karşılaştığınız ilk an unutulmazdır. İstediğiniz kadar inkar etseniz de o anı hala kafanızın içindedir. Silinemeyecek kadar gerçektir çünkü o anı. Belki de en gerçek anınızdır o.

1 Ağustos 2013 Perşembe

İçeriden Notlar (No 2: Kitap )



Olmuyorsa zorlamanın anlamı da yoktur. Bazı durumlar da vazgeçmek, kaybetmek değil kazanmaktır. İşte o zaman kendine bir fincan kahve yap ve tekli koltuğuna oturup kitap oku. Çünkü okumak hayata farklı bir açıdan bakmaktır.