27 Temmuz 2011 Çarşamba

Daha İyisine Layıksın...


Büyük bir kavga etmiştik ogün kız arkadaşımla. Ayrılmak istedi. Sanırım o anki sinirimle "asla mutlu olamayacaksın" dedim ona. "Hayatına yeni birileri girecek ama sen mutluluğu kendine yakıştıramadığın için mutlu olamayacaksın" dedim. Bunları söylerken gerçekten ciddi değildim. Sadece gitmesi istiyordum. Giderken benden nefret etmesini ve beni hatırlamamasını istiyordum çünkü. Onun mutluluğunu benden daha çok isteyecek hiç kimse olamazdı.
Ogün ayrıldık. Hayatına yeni birisinin girdiğini öğrenmiş yıkılmıştım. Herşeyi unutana kadar içiyordum. Sadece içiyordum. Bu eylemin hafızamı sileceğini düşünüyordum. Ve hiç ummadığım bir akşam telefonum çaldı. Kız arkadaşlarımın evindeydim. 4 kız ve 1 ben oturuyorduk. Ogün hiç içmemiştim. Telefon gelene kadar. Arayan oydu. Sesini duyduğum da kendimi ölecekmişim gibi hissettim. Ölmediğim için halen pişmanım. Mutfağa gittim.

-Selam dedi.

-Selam.

-Nasılsın?

-Teşekkür ederim. Sen nasılsın?

Nefesim kesilmiş gibiydi. Kalbimde bir ağrı vardı. Sanırım kalp krizi geçirmek üzereydim.

-Bende iyiyim sağol. dedi. Bir kaç saniyelik bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan oydu.

-Sesini duymayı bile özlemişim.

Sanırım bu son darbeydi. Artık ölebilirdim. Ölmem lazımdı. Ama olmadı.

-Erkek arkadaşın napıyor? dedim. Sitem vardı ve o bunu anlamıştı.

-Biz ayrıldık. Dediğin gibi ben asla mutlu olamıycam. Mutluluğu haketmiyorum.

-Böyle konuşma. Doğru kişiyi bulursun elbet.

-Doğru kişi sendin ve ben seni kaybettim.

Eğer bu cümleyi daha önce duymamış olan varsa o an yaşadıklarımı asla anlayamaz. Ömrümün en az 5 yılı gitmişti. Ama bu sözü duymaya değerdi.

-Öyle söyleme. dedim. Mutlaka benden iyisini bulacaksındır.

Asla istediğim şey değildi bu. Benden iyisini neden bulasın ki. Ben varken niye bir başkasını bulmanı istiyim.

-Ben seni daha fazla rahatsız etmeyeyim. Hoşçakal. Kendine iyi bak. Sigarayı da bırak. dedi.

"Hoşçakal" dedim sadece. söyleyebileceğim başka birşey yoktu çünkü. Telefonu kapattıktan sonra hemen o evden uzaklaştım. Biralarımı alıp sahile indim. Böyle zamanlarda denizin falan bi boka yaradığı yok. Hüznünü falan almıyor yada seni kendini daha iyi hissetmene yaramıyor. Sadece içecek uygun bir yer orası böyle zamanlarda.
O eve bir daha hiç gitmedim. O günden sonra onunla bir daha hiç konuşmadım. Sanırım kendine en uygun erkeği bulmuştu. Ben alkolü azaltmıştım ama bırakmamıştım. Artık sarhoş olamıyordum sadece. Kısacası hayatım boka sarmaya devam etti.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

süpermiş...ama emin olmak gerekir ki daha iyisi asla bulunmaz ama buna rağmen gitmekte ısrar ediyorsa salcan gitcek aga :)

affedilmeyen dedi ki...

haklısın aga katılıyorum sana sonuna kadar :)