16 Aralık 2019 Pazartesi

Sevgi ve Nefret


Hayatıma giren kadınlar, önce beni çok seviyorlar. Hatta hayatlarını "Uğur'dan Önce ve Uğur'dan Sonra" diye ayırıyorlar, "iyi ki varsın" diyorlar, "seni seviyorum" diyorlar, "hiç bırakmayalım birbirimize" diyorlar. Şarkı söyleyenler bile oldu hatta. Sonra hepsi gidiyor. Sanki hayatlarında hiç var olmamışım gibi.
Gökçe, Alev, Merve, Ferda, Gülsüm, Damla...
İlk başta hayatıma giren kendileri. Damdan düşer gibi herhangi bir günün herhangi bir saatinde bir yerlerden atılan bir mesajla giriyorlar hayatıma. İlk başlarda her şey güzel. Mutlu bir arkadaşlık, mutlu bir ilişki, mutlu bir şeyler işte. Sonra ise bahane bile üretmeye gerek duymadan gidiyorlar. Öyle hızlı ve bir anda gidiyorlar ki gittiklerini fark edemiyorum bile çoğu zaman.
Sanırım herhangi bir ilişki kurmayı ya da birilerini sevmeyi beceremiyorum ben. Çünkü kimi sevip değer versem eninde sonunda bana düşman oluyor. Şu an da seviyor olduğum ve konuştuğum herkes potansiyel düşmanım. Belki bugün değil ama yarın böyle olacaklar. Bunu bilince birileriyle ilişki kurmayı bırak konuşmuyorsun bile. Yeterince düşmanı varken insanın yenilere ne gerek var.

Hiç yorum yok: