18 Aralık 2018 Salı

UNUTMAK





Üçüncü şişe beyaz şarabımı açmış ve ilk kadehimi doldurmuştum. Kafamın güzel olmasına sadece bir kadeh kalmıştı ve onu da doldurmuştum. Küllüğüm izmarit doluydu. Yazmak için oturmuştum bilgisayarımın başına ama onun yerine iki şişe şarap ve onlarca sigara içmiştim. Geçen bunca zamana rağmen tek kelime bile yazamamıştım. Boş ekrana bakıp şarabımdan yudumluyordum. Camel Soft paketimden bir adet daha sigara çıkardım ve ağzıma götürdüm. Bir süre yakmadan bekledim. Bir şeylerin değişmesini bekledim yaklaşık bir otuz saniye kadar. Hiçbir şey değişmeyince Merve'den kalan (Ondan kalan son eşyamdı bu) çakmağımla yaktım sigaramı. Uzun bir nefes çektim ciğerlerime. Sanki tek ihtiyacım buymuş gibi. Mutfaktaki buzdolabından gelen ses dışında hiçbir ses yoktu evimde. Tek başına olmanın güzelliği mi yoksa korkunçluğu muydu bu tam emin olamadım. Sigaram yarıya gelmeden kadehim boşaldı. Boş kalmasına gönlüm razı olamayacağı için hemen doldurdum.
Sol tarafımda dağınık yatağım beni bekliyordu. Sigaram parmaklarımın arasında yatağıma baktım bir süre. Sabaha karşı girerdim yatağa hep ama son bir kaç gündür hiç uğramıyordum. Salondaki TV'nin karşısındaki koltuğumda sızıyordum, çizgi film izleyerek. Çizgi film izlemek sanki geçmişe gitmenin mümkün olabildiğini hissettirirdi bana. Sanki geçmişe gidince her şey düzelecekmiş gibi gelirdi. Ama biliyordum hiçbir şey düzelmez. Geçmişe de gitsen geleceğe de gitsen hep aynı sen olarak gideceksin. Sırtında kendini taşırken nereye yada hangi zamana gittiğinin hiçbir önemi yoktur aslında.
Parmaklarımın yanması beni olduğum zamana geri getirdi. Sigaram bitmişti ve yakabileceği bir şeyler arıyordu. En yakınında da onu tutan parmaklarım vardı. O anlık acıyla klavyenin üzerine düşürdüm izmariti. Her yer kül oldu. Tek dikişte bitirdim bardağımdaki şarabı ve hiç bekletmeden tekrar doldurdum. Ellerim titriyordu artık. Sarhoştum resmen. Bundan sonra içeceğim her kadeh sabah hatırlamayacağım şeyler yaptıracaktı bana. Bunu istiyordum.Sabah olsun ve her şeyi unutmuş olayım. Hiçbir şey hatırlamayayım. Öyle olmayacaktı maalesef. Sadece şu an yaptığım bir kaç küçük şeyi hatırlamayacaktım hepsi bu. Uzun süreli unutuşlara müsaade yoktu beynim de. Her boku hatırlamak zorundaydı çünkü. Özellikle de kötü olan her boku hatırlamak zorundaydı. Hep imreniyorum hafızasını kaybedenlere. Çünkü biliyorum hatırlamak benim lanetim.

2 yorum:

ziya dedi ki...

Rahmetli Kayahan'dan alıntı yapıyorum;

Dört yanımda uçurumlar
Paramparça bir hayat
Çıldırtan yalnızlıklar
Ve melankoli

Çıkmak lazım bu melankoli kafalarından.

Bir de shakespeare'den alıntı yapalım;

Soyulduğu halde gülen hırsızdan bir şeyler çalmıştır, nedeni yokken üzülen kendini soyar.

Yorulduk azizim.

affedilmeyen dedi ki...

En güzel duygularımın katili yine benden başkası değil.