23 Mayıs 2013 Perşembe

Açık Mektup



Ben konuşmayı pek beceremem bilirsin. Yazmak daha çok işime geliyor. Bunları yüzüne de söyleyebilmek isterdim ama gerek yok herhalde. Zaten bunu da okumayacağını bildiğim için yazıyorum. Kızgınım, aşırı kızgınım hemde. Ama daha çok üzgün ve kırgınım. Bu kadar kolay olmamalıydı sanki. Yani bu yaptığını tanımlayacak bir kelime yok sözlükler de.
Herkes gider herkes gidebilir hiç sorun değil ama sen nasıl gittin ya, beni bırakıp nasıl gittin? Seni seven birine "Başkası var" diyip gitmen ve üstelik bunu mesajla söylemen doğru muydu sence? Onca yaşanmış şeyin hiç mi hatırı yoktu? Yada hiç merak etmedin mi ben bu çocuğu terk ettim ne haldedir acaba diye? Sana en başında "Bensiz mutluysan hep öyle kal" dedim ama sen çok saçma dedin. Madem gidecektin niye geldin?
Ya ben ne yazacağımı da bilmiyorum açıkçası. Çok düşündüm seni arayıp ağzıma ne geliyorsa söylemeyi ama yapamadım. Kötü konuşmak bana yakışmazdı. Son mesajında vicdan azabı çekmek istemediğini söyledin, peki benim çektiğim acılar ne olacak? Onlar nasıl geçecek hiç düşündün mü? Tabi ki düşünmedin niye düşünesin mutlu olmakla meşguldün tamamen.
Hayatımda ilk defa adını bilmediğim, yüzünü görmediğim birini öldürmek istiyorum. İçimdeki karanlık ele geçiriyor sanırım beni. Evet biliyorum sen bu olanlar için de beni suçlayacaksın. Sana en fazla bir adım uzaktım ama sen o adımı hiç gelemedin diyeceksin. Bir adım uzağımda mı başka birine aşık oldun? Her şeyin yavaş yavaş olmasını isteyen o kız hangi ara başka birine aşık oldu? Aşk o kadar basit bir şey değildi hani? Hani sen bu kadar acımasız değildin ne oldu ne değişti? Neye üzüleyim ben şimdi söylediklerinin tam tersini yapmana mı yoksa beni yarı yolda bırakmış olmana mı? Gerçi o yola hiç beraber başlamadık ki diyebilirsin.
Bana bunu niye yaptın ki? En gizli anılarımı anlattım sana açtım kendimi ilk defa birine yıllar sonra. Mükafatı bu muydu?

Hiç yorum yok: