26 Mayıs 2011 Perşembe

tatsız

Hiç bir şeyden tat alamıyorum artık. Zevk vermiyor artık devamlı yaptığım şeyler. Neden böyle olduğu konusunda hiç bir fikrim yok. Kendime Olric yaratmak istiyorum. Benim dertlerimi dinlesin, yeri geldiğin de bana cevap versin. Öyle bir şey istediğim. Çevremde beni dinleyen birini bulamamamdan kaynaklanıyor sanırım Olric i yaratmak istemem. Yada beni dinleyen birini bulmamak değil de derdimi kimseye anlatmak istemememden kaynaklanıyor bunlar.
Yalnızlıktan şikayet ettiğim yok aslında. Seviyorum ben yalnızlığı. Yalnızken daha iyiyim. Yalnız ölüyorum. Yılın babası veya örnek koca olmam kimsenin umurunda değil. Çoğu hasta olduğumu düşünür mesela. Ama ben o açıdan bakmıyorum. Yalnızlığı sevmenin hangi kısmı hastalıklı? İnsan yalnızlığa da alışıp onu da sever bir süre sonra. Kimsenin beni anlamasını beklemiyorum. Birileri beni anlarsa ben ben olmaktan çıkarım çünkü. Yalnızlığı seviyorum ben, kimsenin beni anlamamasını seviyorum, bana hastaymışım gözüyle bakmanızı seviyorum. Çok mu umurum da sanki birinin beni anlaması?
Yani anlatmak istediğim şey şu; elime çerezimi kolamı (biramı) her neyse alıp film izlemeye başladım mı benim için hiç bir şeyin önemi kalmıyor ki. Dünya kadar paramda olsa yapacağım şey budur. Yani beni anlamayın anlamaya da çalışmayan kimin umurunda ki.

19 Mayıs 2011 Perşembe

Önyargı ve İncir Reçeli


     İncir Reçeli filmini bitirdim şimdi. Önyargılıyımdır ben. İlk defa gördüğüm birisi hakkında kesin ve net sonuçlar söylerim. Halbuki selam bile vermemişimdir daha önce o kişiye. Hakkında hiçbirşey bilmiyorumdur. İnsanlar hakkında önyargı da bulunmamızın nedeni sanırım kendimizi onlardan üstün görmek istememizden kaynaklanıyor. İncir Reçeli'nde görüldüğü gibi önyargı aslında güzel bişey değil. Hatta çok kötü birşey. Kendini üstün görmekle alakası yok. Tamamen aptal olmamızla alakalı bu.
     Hayatımda ilk defa gözyaşları içinde kaldım bir filmi izlerken. Sakalımdan aktı resmen gözyaşlarım. Ağladım çünkü kaybetmekten korktum bir an. Ağladım çünkü birisi benim hikayemi çalmış oda yetmemiş bunu filme çekmiş benim hikayemle milleti ağlatıyor. Kendi hikayeme ağladım resmen. Sonu o şekilde değildi benim hikayemde bir sonunu değiştirmişler zaten.
     Velhasıl önyargı aptallara göre birşey. Önyargılı davranınca kimseden üstün olmuyorsunuz sadece salak durumuna düşüyorsunuz. Aynı filmdeki baş kahraman gibi.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

yalnızlık

Sıkıcı, uykusuz, yalnız ve hatalarımla baş başa olduğum günlerden biri daha. Her yaptığım şeyin yanlış olması ne kadar kötü. Bugün o yaptığım salakça hareketi neden yaptım mesela. Sevmediğiniz halde birisini seviyormuş gibi yapmak ne kadar acı. Hem senin için hem karşındaki için. Hele bunu yapmanda hiç bir amaç yoksa.
Sefil bir haldeyim. Kendime acıyorum, kendime üzülüyorum, kendimden nefret ediyorum. Blogumu okuyan benden başka kimse yok. O kadar yalnızım. Yalnızlıktan ölmek terimini gerçekleştirebilirim. Yalnızlıktan ve sıkıntıdan ölebilirim her an.
Tek başıma bir evde ölmek istiyorum. Cesedimi aylar sonra kardeşim parası bittiği için ziyaretime geldiğinde bulsun. Çürümüş ve kokmuş olsun cesedim. Sessiz sedasız gömüleyim. Kimsenin haberi olmasın.
Yalnız olduğum kadar hastalıklı düşüncelere de sahibim. Bunu karşısındakine nasıl anlatabilir ki insan. Tedavilere cevap vermiyorum. Hepsi çok saçma çünkü.