25 Mart 2020 Çarşamba

BOŞ KONUŞMA!!!



Hayatım boyunca hiçbir zaman doğru kelimeleri bulamadım konuşmalarımda. Onun yerine hep sustum. O bir köşede oturan sessiz çocuk bendim. Dua ederdim kimse benimle iletişime geçmek istemesin diye. Görüntümden dolayı yoksa başka bir nedeni mi var bilemiyorum ama insanlardan kaçmaya çalıştıkça onlar hep beni kendilerine yakın buldu. Oysa ben hep nefret etmişimdir kalabalıklardan. Yalnızken olduğum kadar rahat olamıyorum asla insanların arasında. Nietzsche'nin dediği gibi "Eğer kimse sizi dinlemiyorsa, bağırmak en doğal şeydir." Ben de sadece yalnızken bağırabiliyorum. Sadece yalnızken sesim çıkıyor onu da benden başkası duymuyor zaten.
Bu yüzden çok küçük yaşlarımda yazmayı keşfettim. İyi bir yazar olduğumu iddia etmedim hiçbir zaman. İyi yada kötü yazmak beni rahatlatıyordu sadece ve ben sadece rahatlamak istiyordum. Hiçbir zaman yazılarımı birileri beğensin diye yazmadım. Sadece içimdeki çığlıkları bastırmak için bir araçtı yazmak. Delirmemi engelleyen tek şey. Belki delirmek her şeyi daha kolay yapabilirdi benim için ama buna müsaade etmedim. İçimde ki sesleri bastırmanın yolu onları yazıya dökmekten geçiyordu.
İnsanların arasındayken konuşmaz sadece onları dinlerdim. İnsanlar bu yüzden benim iyi bir dinleyici olduğumu onların problemlerini umursadığımı düşünürlerdi. Oysa işin aslı ne anlattıkları şeyler ne de problemleri umurumda bile değildi. Yanımdan ayrıldıktan sonra anlattıkları her şeyi unuturdum. Bazen öyle boş konuşurlardı ki yanımdan ayrılmalarına bile gerek kalmazdı anlattıklarını unutmam için. Ben onlardan kaçmaya çalıştıkça onlar g*tüme girdi. Neden yaşamak için illa birileriyle konuşmanız lazım anlamıyorum ki. Tek başınıza kalamayacak kadar aciz misiniz? Niye kimse bilmiyor yalnızlığın değerini?
Hayatları boyunca tek sayfa kitap okumamış adamların kendilerini dünyanın en bilge insanı zannetmelerini izledim. İki cümleyi bir araya getiremeyen adamlar kendilerini kadın avcısı olarak tanıtıyor. Hepinizin ne bok olduğunu biliyorum anlattığınız yalanlara inanmıyorum. Sadece sizin o inandırıcılığı tamamen noksan yalanlarınızı dinlemek artık keyif vermeye başladı. Siz bana yalanlar sıralarken içimden size kahkahalarla gülüyorum. Boktan olan hayatınızı bana niye güzel göstermeye çalışıyorsunuz? Bu benim ne kadar umurumda olabilir yada niye umurumda olsun ki?
Çok büyük isteklerim yok. O yalanlarınızı götünüze sokun ve beni biraz rahat bırakın istiyorum sadece.

Hiç yorum yok: